Yayınlanma:
Türkiye Sigorta Basketbol Süper Ligi 2025-2026 sezonu start aldı. Yeni sezonda da kurduğu üst düzey kadro ile şampiyonluğun “doğal adayı” olan Fenerbahçe Beko’nun yanı sıra, son iki sezondur yakaladığı başarılı form grafiği sonucunda taraftarlarının basketbol branşına duyduğu ilginin artmasını sağlayan Beşiktaş Gain’in, şampiyonluk ipini göğüslemek için kıyasıya bir mücadelenin içerisinde olacaklarını düşünüyorum.
Geride bıraktığımız sezonu Türkiye Sigorta Basketbol Süper Ligi’nde ve ING Erkekler Türkiye Kupası’nda final oynayarak kapatan Beşiktaş Gain, daha büyük başarılara imza atma parolasıyla yeni sezona “merhaba” dedi. Yeni sezon öncesi son derece verimli bir hazırlık dönemi geçiren Siyah Beyazlılar; yaz transfer döneminin başlamasından kısa bir süre sonra bütün transferlerini tamamladı ve yeni sezon hazırlıklarına tam kadro başladı.
Berk Uğurlu, Yiğit Arslan, Conor Morgan ve Jonah Matthews gibi, geçtiğimiz sezon başarılı bir süreç geçiren kadronun kilit oyuncularıyla yeniden anlaştılar. Bir tek, uzun forvet pozisyonunda başarılı bir sezon geçiren Dustin Sleva’yı kadroda tutamadılar. Sleva’nın yerine, uzun forvet pozisyonuna Vitto Brown’ı transfer ettiler. Brown da sezonun ilk bölümünde hiç fena bir transfer olmadığını gösterdi. Üç sayılık atışlarda Sleva’yı aratmayan bir performans sergiledi. Savunma özelliğinin de Sleva’dan “bir tık” daha iyi olduğunu gözlemledim.
Beşiktaş Gain’in geçtiğimiz sezon sıkıntı yaşadığı bölgelerden biri pivot pozisyonu idi. Bu sezon, pivot pozisyonuna Ante Zizic ve İsmael Kamagate’yi transfer ettiler. Özellikle, Ante Zizic transferini çok önemsiyorum. Birkaç sezon önce Fenerbahçe Beko forması ile izlediğimiz çok tecrübeli bir oyuncu. İsmael Kamagate de atletik özelliklere sahip, pota altına hareketlilik getiren bir isim. Siyah Beyazlıların, bu sezon pivot bölgesine en doğru hamleleri gerçekleştirdiğini düşünüyorum.
Beşiktaş Gain, sezona çok güzel bir başlangıç yaptı. Fazlasıyla organize bir görüntü ortaya koydular. Top paylaşımını gayet iyi yapıyorlar. Koç Dusan Alimpijevic ile oyuncuların arasında müthiş bir aidiyet bağı var. Derek Needham’ın yerine oyun kurucu bölgesine transfer edilen Davon Dotson da takımına biraz daha katkı sağlayabilirse, Beşiktaş’ın çok daha emin adımlarla yoluna devam edeceğini düşünüyorum.
Geçtiğimiz sezon, mücadele ettiği üç kulvarı da şampiyonlukla tamamlayan Fenerbahçe Beko, bu sezona arzu ettiği şekilde bir başlangıç yapamadı. Türkiye Sigorta Basketbol Süper Ligi ve Turkish Airlines Euroleague’de “sürpriz” olarak adlandırabileceğimiz sonuçlar aldılar. Özellikle Euroleague’in 4.haftasında, kendi sahalarında Dubai Basketball’a 93-69’luk skorla mağlup oldukları maçta ortaya koydukları basketbol, Fenerbahçe Beko gibi iki Euroleague şampiyonluğu bulunan büyük bir takıma asla yakışmayacak bir görüntü idi. Sarunas Jasikevicius’un öğrencilerini hiç bu kadar kötü görmemiştim.
Tabi ki, bu kötü sezon başlangıcında bazı olumsuz faktörlerin payı oldu. Örnek vermek gerekirse…
Geçtiğimiz sezonlarda elde edilen şampiyonluklarda büyük payları olan Nigel Hayes Davis, Marko Guduric, Dyshawn Pierre, Errick McCollum gibi yabancı rotasyonunun etkili isimleriyle yollar ayrıldı. Buna ek olarak, sezonun başlamasına kısa bir süre kala pivot rotasyonunun önemli parçalarından biri olan Sertaç Şanlı ile de yollar ayrıldı. Haliyle, bu denli değerli oyuncuların takımdan ayrılmasının ardından yerlerine transfer edilen oyuncuların takıma adapte olma süreçlerinin biraz uzayacağını öngörmek çok da zor değildi. Ki öyle oldu!
Yaşadığı ağır sakatlığın ardından uzun bir süre sahalardan uzak kalan Scottie Wilbekin’in, beklenenden daha hazır bir şekilde parkelere dönmesi Fenerbahçe Beko için önemli bir avantaj. Formunda olduğu zaman takımına ekstra bir skor katkısı sağlayabilen bir isim. Ritmini bulduğunda “peynir ekmek” gibi üç sayılık basket atabilen bir isim. Euroleague’in 6.haftasında oynadıkları Anadolu Efes maçında, Wilbekin’in bu patlayıcılık özelliğini fazlasıyla gördük.
Yaz transfer döneminde Fenerbahçe Beko kadrosuna dahil olan şutör gard Talen Horton Tucker ve kısa forvet pozisyonunda oynayan Mikael Jantinen de takımlarına ekstra skor katkısı verebilen oyuncular. Üç sayı atış yüzdeleri çok iyi olan iki oyuncu. Henüz Fenerbahçe Beko’ya gereken katkıyı sağlayamadılar ama adaptasyon süreçlerini hızlı atlatabilirlerse daha verimli olabileceklerini düşünüyorum.
Sarı Lacivertlilerin bu sezonki pivot rotasyonunu Khem Birch ile Armando Bacot oluşturuyor. İtalyan oyuncu Nicolo Melli de karşılaşmaların belirli bölümlerinde pivot bölgesinde kullanılıyor. İyi de oynuyor.
Bu noktada akıllara şu soru geliyor: Sertaç Şanlı’nın takımdan ayrılmasının ardından iyice daralan pivot rotasyonu, yerli bir isimle zenginleştirilemez miydi? Beğenirsiniz ya da beğenmezsiniz ama Sertaç, pivot rotasyonunu zenginleştiren bir isim idi. Orta mesafe şutları ve zaman zaman üç sayı çizgisinin gerisinden attığı basketlerle ciddi bir alternatif oluşturuyordu.
Yukarıda da belirttiğim üzere Fenerbahçe Beko, bu sezon da şampiyonluğun doğal adaylarından biri. İyi oynasın ya da kötü oynasın, Süper Lig şampiyonluğunu sonuna kadar kovalayacaklardır. Ancak Euroleague’de üçüncü şampiyonluklarına doğru emin adımlarla yürümek istiyorlarsa, takıma yeni katılan oyuncuların adaptasyon süreçlerini bir an önce atlatarak takımlarına gereken katkıyı sağlamaları gerekiyor.
kaynak:gazetepencere
